İZZETÂBÂD KASRI

 

Sultan IV. Murad (slt. 1623-1640) tarafından Yeniçeri Ağası Hasan Halife'ye ihsan edilen Akıntıburnu'ndan Bebek Bahçesi'ne kadar uzanan hazine arazisi, 1631/32'de çıkan bir ayaklanmada Hasan Halife'nin katledilmesinin ardından Sultan IV. Mehmed (slt. 1648-1687) zamanında sahilhanesiyle birlikte yeniden devlet hazinesine geçer.
 

Sultan III. Ahmed (slt. 1703-1730)'in saltanatında 1724/25'te Hasan Halife Bahçesi'nden Kayalar Köyü'ne uzanan kıyı boyu ile arka tepelerdeki hazine arazisi, Sadrazam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa tarafından parsellenerek satılır. Bu parsellerden birinin sahibi olan Sadrazam İzzet Mehmed Paşa, sahilhanesinin üst setindeki arazide padişaha mahsus bir kasır inşa ettirir. Sadrazam İzzet Mehmed Paşa'nın daveti üzerine ilk olarak 7 Eylül 1797'de İzzetabad Kasrı'na gelen Sultan III. Selim (slt. 1789-1807), daha sonraları da pek çok defalar buraya gelerek sazlı sözlü mehtap sefalarına katılıp ağalara mızrak ve kurşun attırarak eğlenmiştir. 15 Mayıs 1798'de çıkan yangın neredeyse bütün Arnavutköy semtinin ve Akıntıburnu'nu aşarak Beyhan Sultan Sahilsarayı ile birlikte üst setindeki İzzetabad Kasrı'nın da yanmasına neden olur. 30 Ağustos 1798'de sadrazamlıktan azledilerek Sakız'a sürülen İzzet Mehmed Paşa, sürgünün çevrildiği Manisa'da 18 Eylül 1812'de vefat eder.

 

1800-1804 tarihleri arasında Mimarbaşı Mustafa ve Şehremini Hayrullah Efendi tarafından inşası bitirilen ve yine Sultan III. Selim'in kızkardeşi Beyhan Sultan'ın ikâmetine tahsis edilen Arnavutköy Akıntıburnu Sahilsarayı dahilinde yeniden yaptırılan bu kasır, Sultan III. Selim ve II. Mahmud (slt. 1808-1839) tarafından kullanılır. 1836'da Sultan II. Mahmud'un kızı Mihrimah Sultan ile eşi Mehmed Said Paşa'ya tahsis edilen sahilsaray ve kasır, Sultan Abdülmecid (slt. 1839-1861) devrinde 1840'larda yıktırılarak yerine yine sahilsaray olarak inşa edilen Çiftesaraylar, bu defa da Sultan II. Mahmud'un kızlarından Atiye Sultan ile eşi Fethi Ahmed Paşa'ya, üst setteki İzzetabad Kasrı'nın yerine inşa edilen ikiz köşkler ise kızları Feride ve Seniye Hanım Sultanlara tahsis edilir. Seniye ve Feride Hanım Sultanlar'ın vefatlarının ardından sahilsaray ile yukarı setteki ikiz köşkler, 1 Aralık 1920'de Mülga Hazine-i Hassa Müdiriyeti Umumiyesi'ne geçer.

1923'te Çiftesaraylar, Hükümet-i Milliye tarafından Herman Tütün Şirketi'ne, üst setteki köşk ise Mehmed Bey'e kiralanır. 2 Ağustos 1927'de Emlak ve Eytam Bankası'na devredilen köşkte, 1929'da kiracı olarak İbrahim Âli Bey oturmaktadır. 14 Haziran 1931'de çıkarılan bir kararla Çiftesaraylar'ın, Feyz i Ati Lisesi'ne kiralanarak lise adına Kudret Azmi Bey'e satılmasına karar verilir. Bu tarihten sonra Boğaziçi Lisesi adını alan ve pek çok öğrenci yetiştiren lisenin, 1944'te kapanmasının ardından yeniden tütün deposu olarak kullanılmaya başlanan Çiftesaraylar, 1958'de Boğaziçi yollarının genişletilmesi planı uyarınca yıktırılır. Atatürk'ün yakın çevresinden Recep Zühtü Soyak, 18 Temmuz 1934'te Çiftesaraylar'ın üst setinde yer alan köşkü, Emlak ve Eytam Bankası'ndan satın alır. 22 Ocak 1964'te Özdemir Birsel ve ağabeyi Nüzhet Birsel'e satılan köşk, başta film yapımcısı ve yönetmeni Özdemir Birsel'in eşi olan dönemin meşhur sinema oyuncusu Belgin Doruk olmak üzere birçok sanatçıya ve filme ev sahipliği yapar. Ece Ajandaları'nın sahibi Murtaza Sadık Kağıtçı, 1 Ekim 1968'de satın aldığı köşkü, 1975'te yıktırarak yerine Vezir Sitesi'ni inşa etmek istese de değişen Boğaziçi İmar Yasası buna izin vermez. 1 Ağustos 1989'da arsayı satın alan Bayraktar ailesi, 1992'de İzzetabad Kasrı'nı yeniden inşa ederek Holding merkezi haline getirirler...

 

İzzetâbâd Kasrı Kitabı


İzzetâbâd Kasrı Bayraktar Grubu tarafından satın alındığında sadece birkaç temel kalıntısından ibaretti. Kasrın inşaatı 1999 yılında tamamlandı ve Bayraktar Grubu III. Selim döneminin yok olmuş değerli bir mirasını İstanbul'a ve Türkiye'ye yeniden kazandırdı. 2003 yılında İzzetâbâd Kasrı ve Akıntıburnu'nun gizemli geçmişini gün ışığına çıkaracak bir araştırma başlatıldı. Araştırma için Sayın Emine Çiğdem Tugay ve Sayın Mehmet Selim Tugay ile yola çıkıldı.

Araştırmacılar, Akıntıburnu'nun neredeyse 2 bin yıl gerilere giden engin tarihinin akışında, İzzetâbâd Kasrı'nın kimi zaman mutlulukların, kimi zaman acıların, kimi zaman da entrikaların yaşandığı çok yönlü ve renkli geçmişini keşfetmeye başladılar. İzzetâbâd Kasrı ve Akıntıburnu'nun tarihini belgeleriyle gözler önüne seren İzzetâbâd Kasrı, Akıntıburnu'ndan Akıp Geçen Zaman kitabının yazımı özverili bir çalışma sonucunda tamamlandı. Sayın Emine Çiğdem Tugay ve Sayın Mehmet Selim Tugay'ın birlikte kaleme aldıkları bu değerli eser, Sayın Joelle İmamoğlu'nun son derece profesyonel tasarım çalışmasıyla daha da değer ve estetik kazanmış olarak hayata geçmiş bulunuyor..